Güncel

Akademisyenler adliyede duruşma öncesi; “Bu suça ortak olmayacağız”

H.Merkezi: Haklarında dava açılan barış akademisyenlerin görülecek duruşmaları öncesi dayanışma çağrısı yapan emek ve meslek örgütleri, “Birileri suç işleyemeye devam edecek ama biz bu suça ortak olmayacağız” diye açıklamada bulundu.  

“Barış bildirisi”ne imza attıkları için haklarında dava açılan 32 akademisyenin İstanbul 32, 33, 34 ve 36’ncı Ağır Ceza mahkemelerinde görülecek duruşmaları öncesi Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB), adliyede önünde açıklamada bulundu.

Açıklamaya, TTB Genel Başkanı Raşit Tükel, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu ve SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara katıldı.

 “Talebimizde ısrarcıyız. Bu suça ortak olmayacağız” pankartının açıldığı açıklamaya, yurt dışından gelen akademisyenler ise “Soldarity” (Dayanışma) pankartı ile destek verdi.

 “Utanç davası”

Açıklamada ilk olarak konuşan TTB Genel Başkanı Raşit Tükel, barış talebinin altına imza attıktan sonra açıkça hedef haline getirildiklerini belirterek, “Yargılanmak istenenler barış bildirisine imza atanların dışında barış talebinde bulunan herkestir. Üniversiteyi üniversite yapan temel değerlerden biri bilimsel özgürlüklerin güvence altına alınmasıdır. Şiddet çağrısı olmayan her akademisyen düşüncelerini açıklayabilmeli ve baskılara da maruz kalmaması gerekir. Bunlar akademisyenlerin de temel görev alanıdır” dedi.

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez,  okuryazarı az, birikimi eksik bir ülkenin çocukları olduklarını ifade ederek, “Bu memlekette sulh ve demokrasi istedikleri için okuryazarlara soruşturmalar açılıyor. Bana doğru yolu gösteren birikimli insanlara huzurunuzda minnettarlığımı iletiyorum. Bana doğru yolu gösteren yiğidim aslanım birazdan yargılanacak utanıyorum” dedi.

SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara ise, akademisyenlerin yargılandığı davayı “utanç davası” olarak nitelendirerek; “Bugün burada barış istediğimiz için yargılanıyoruz. Bugün sağlıkçı akademisyenler de yargılanıyor. Öğrencilere ölüm ile yaşam arasında ki ince çizginin savaş olduğunu anlatırlar. Savaşın olduğu yerde sağlıktan söz edilemez o yüzden de barış dedik ve barıştan yana tutum aldık. Buradaki sağlıkçılar savaşın yerine barıştan tutum almasalardı; inanın ki bu toplum mahkûm olurdu. Birileri suç işleyemeye devam edecek ama biz bu suça ortak olmayacağız. Bu ülkenin başı dik onurlu insanları oldukça akademisyenleri yargılayanlarda tarihin çöplüğündeki yerini almaya devam edecek” şeklinde konuştu.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu