Online yapılan açıklamanın metnini komisyon üyeleri Meral Nergis Şahin ve Mehmet Acettin okudu. Açıklama öncesi konuşan komisyon üyesi Meral Nergis Şahin, Türkiye’de hayatın her alanında akıl almaz hak ihlalleri yaşanmaya devam ettiğini ve en ağır bedellerin tutsaklara ödetildiğini ifade etti. İktidarın ele geçen her fırsatı özellikle de siyasi tutsakların aleyhine kullanmaya devam ettiğini vurgulayan Şahin, koronavirüs salgınının görüldüğü günden itibaren tecridin daha da ağırlaştırıldığını, sağlık haklarının olabildiğince ellerinden alındığını, avukat ve aile görüşlerinin engellendiğini, dış dünya ile olan sınırlı iletişimlerinin bitirilme noktasına getirildiğini belirtti.
Öte yandan koğuşlarda gerekli hijyen önlemlerinin alınmadığı ve bunun sonucunda onlarca kişinin bu virüse yakalandığının ortaya çıktığına ifade eden Şahin, “Tüm bunların yanı sıra bu süreçte hasta mahpusların mağduriyetleri katlanarak artmış; bazılarının ölümüne, bazılarının tedavilerinin yarım bırakılmasına, bazılarının ilaçlarının alınmamasına yol açarak bir kere daha, hasta mahpusların hayatının ülkeyi yönetenlerin gözünde hiçbir kıymetinin olmadığı açığa çıkmıştır” dedi. Şahin, devletin, ne salgın sürecinde ne de öncesinde tarafı olduğu sözleşmelere uymamakta ısrar ettiğini vurgulayarak, hasta tutukluların hayatlarına kast edildiğini söyledi.
“Hasta mahpusların hayatlarına kast ediliyor”
“Türkiye’de hayatın her alanında akıl almaz hak ihlalleri yaşanmaya devam ederken en ağır bedeller ne yazık ki mahpuslara ödetiliyor. İktidar ele geçen her fırsatı mahpusların, özellikle de politik mahpusların aleyhine kullanmaya devam ediyor” diyen Mehmet Acettin ise, şunları kaydetti:
“Nitekim gelinen son noktada tüm dünyada büyük bir tehdit haline gelen Covid-19 salgınında mahpuslara da ağır bir fatura çıkarılmıştır. Bu salgının ülkede görüldüğü ilk günden itibaren mahpuslar üzerindeki tecrit daha da derinleştirilmiş, sağlık hakları olabildiğince ellerinden alınmış, avukat ve aile görüşleri engellenmiş, mahpusların dış dünya ile olan sınırlı iletişimi bitirilme noktasına getirilmiştir. Yine, koğuşlarda gerekli hijyen önlemlerinin alınmadığı ve bunun sonucunda onlarca mahpusun bu virüse yakalandığı da ortaya çıkmıştır. Tüm bunların yanı sıra bu süreçte hasta mahpusların mağduriyetleri katlanarak artmış; bazılarının ölümüne, bazılarının tedavilerinin yarım bırakılmasına, bazılarının ilaçlarının alınmamasına yol açarak bir kere daha, hasta mahpusların hayatının ülkeyi yönetenlerin gözünde hiçbir kıymetinin olmadığı açığa çıkmıştır. Devlet, ne bu pandemi sürecinde ne de öncesinde tarafı olduğu ve mahpusların haklarını garanti altına almayı taahhüt ettiği sözleşmelere uymamakta ısrar ederek, hasta mahpusların hayatına kast etmeye devam etmektedir.”
“Hasta mahpusların serbest bırakılmasını istiyoruz”
Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapisle hükümlü tutsak Özgür Azad İnci’nin durumunu aktaran Acettin, şu bilgileri verdi:
“21 yıldır tutsak olan İnci, ağır kalp ve tansiyon hastasıdır. Ancak İnci’nin en önemli sağlık sorunu ileri derece şizofreni hastası olmasıdır. Azad İnci, son 12 yıldır onun şizofreni hastalığına iyi gelen ve davranışlarının normalleşmesini sağlayan ‘Solian’ adlı bir ilacı kullanmaktadır. Ancak 2 ay önce cezaevi idaresi tarafından ‘bu ilaç artık piyasadan kaldırıldı’ denilerek ona ‘Solian’ yerine farklı bir ilaç verilmiştir. İnci’nin ailesi pandemiyle birlikte engellenen görüş hakkından dolayı kendisini aylardan sonra ilk defa birkaç gün önce görmüş ve İnci’nin birkaç ay içinde akıl sağlığını hemen hemen tamamen kaybetme noktasına geldiğini gözlemlemişlerdir. Ailenin aktarımına göre Azad İnci’nin şizofreni hastalığı ağırlaşmıştır. İnci, görüş boyunca onlara, gördüğü halüsinasyonları anlatmış, ailesine birlikte kaldığı koğuş arkadaşlarını tanımadığını, sürekli insanların ve gardiyanların saldırısına maruz kaldığını, gözlerinin önünde büyük bir patlama meydana geldiğini söylemiştir.”
Azad İnci’ye ilaçlarının yeniden verilmesini ve tedavisine getirilen engellerin derhal kaldırılmasını isteyen Acettin, “İnsan hakları savunucuları ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu olarak bir kere daha, yetkileri tarafı olduğu anlaşmalara uymaya davet ediyor ve hasta mahpusların serbest bırakılması çağrımızı yineliyoruz” dedi.
