Makaleler

KENDİ KADERLERENİ BELİRLEME HAKKI KIRIM TATARLARININDIR EMPERYALİZİMİN DEĞİLDİR

Tek kutuplu dünya…   Bir değerinin kalmadığı günümüzde emperyalist pazar dalaşı dünyanın birçok yerinde aleni olarak görülüyor. Bu dalaş Ortadoğu ve Ukrayna’da bölgesel savaş düzeyince cereyan ediyor. Savaş işbirlikçi devletler üzerinden sürdürülürken emperyalistler dolaylı olarak karşı karşıya geliyor. Bölge halkları bu savaşta katledilirken emperyalistler daha fazla sömürüye stratejik alan tutma peşinde koşuyor.  Bu kapsam da bölgedeki işbirlikçi devletler destekleniyor, silahlandırılıyor. Bunların dışında Sovyetlere yoğun olarak uygulanan çevreleme, kendi sınırları içine hapsetme, muhalefet grupları destekleme veya yoksa muhalif grup yaratma-aktifleştirme gibi politikalar izleniyor, uygulanıyor. ABD emperyalizmin Çin ve Rusya emperyalizmine karşı izlediği bu politikalar bugün Ukrayna krizi olarak açıktan görülüyor. Kırım Tatarlarının 31 Temmuz 2 Ağustos tarihinde Ankara’da yaptıkları 2. Dünya Kırım Tatar Kongresi ve Kongre’de alınan Kırım Özerk Tatar Cumhuriyeti kurma kararı bu açıdan oldukça önem arz ediyor.

Kırım, Rusya’nın güneyinde, Ukrayna’ya komşu, Azak Denizi ile Karadeniz’i birbirine bağlayan bir yarımadadır. Rusya emperyalizmine bağlı olan Kırım, Rusya’nın güney kıyılarını, Azak ve Karadeniz’deki hareketliliği denetleyebilecek jeopolitik bir konuma sahip. Bu konumu nedeniyle Rusya için sıcak denizlere inme açısından, AB ve ABD emperyalizmi içinde Rusya’yı çevrelere sıkıştırma açısından önem taşıyor.

AB ve ABD emperyalizmi açısından bugün en büyük tehdit Rus ve Çin emperyalizmin önlenemeyen yükselişidir. Bu yükseliş aynı zamanda Rus ve Çin emperyalizminin güçlenmesi ve yayılması pazar alanlarında dişli bir rakip olması anlamına geliyor. Dolayısıyla AB ve ABD emperyalizminin öncelikli hedefi Rusya ve Çin’in pazar alanlarının da bir tehdit olmaktan çıkarılmasıdır. Bu eksende ABD emperyalizmi politik ve askeri gücüyle hem Çin’i hemde Rusya’yı uzun süredir çevrelemeye ver sıkıştırmaya çalışıyor. Rusya’ya ile sınırı olan ülkelerdeki ( Gürcistan, Kırgızistan gibi ) renkli devrimlerde “ABD emperyalizminin parmağı olması, Gürcistan-Rusya arasındaki osetya savaşında ABD’nin Gürcistan’ı desteklemesi ve Ukrayna Krizinin hala devam etmesi izlenen çevreleme politikasının sonucudur. Bu politikaya Kırım Tatarlarının ayrılma kararı da eklenmiş oldu.

Kırım Tatarlarının yaşadığı bölge hem çevreleme kırma açsından da stratejik önemde. Rusya kendi denetiminde olan bölgeyi, kendi denetimi dışında hiçbir siyasi güce-oluşuma bırakamayacağı gibi ABD’de bölgede kendi denetimini kurmadan Rusya’yı sıkıştıramayacağı açık bir olgudur. Ukrayna Kriziyle yaratılmak istenenin eksikliği Kırım Tatarları üzerinden tamamlanmak isteniyor. Rusya bunun farkında ve bilincinde olarak Kırım Tatarlarının özerklik talebine yine aynı karşılığı vermesi kuvvetle muhtemeldir.

İki emperyalist güç arasında kalan Kırım Tatarlarının Özerk Cumhuriyet kurma ve ayrılma kararı kendi kaderini tayin etme hakkı kapsamında haklı ve meşrudur. Bu talebin gündeme geldiği süreç itibariyle emperyalizmden bağımsız olmadığı bir kenara not edilmelidir. Bölgedeki savaş hali ve stratejik konumu nedeniyle Kırım Tatarlarının her iki emperyalist gücü ya da bunlardan herhangi birini karşısına alacak ve mücadele edecek ne ekonomik, ne politik ne de askeri gücü vardır. Ezilen ulusun, ezen ulus karşısındaki mevcut güçsüz durumunda, kendi kaderini  tayin etme doğrultusunda emperyalizmden destek almasıyla, emperyalizmin  bu durumu kendi çıkarları doğrultusunda  kullanması bir ve aynı değildir. İkincisinde ezilen ulusun kurtuluşu emperyalizmin çıkarlarına ve bu çıkarların gerçekleşmesine tabidir. Dolayısıyla ezilen ulusun, emperyalist politikaların aracı olma durumu söz konusudur. Kırım Tatarlarının ayrılma talebinde de ulusal nitelikten çok AB-ABD emperyalizminin bölgedeki çıkarlarının aracı olma ön plana çıkmaktadır.

Ankara’da toplanan Kongre’ye katılan 12 ülkeden 180Kırım Tatarı’nın Kırım Tatarları adına aldığı ayrılma Kararında, öncelikli olarak kurulacak tabur Kırım Tatarlarının özgücüne dayanamıyor. Kırım ve Kazan Tatarları, Özbekler, Çeçenler, Azeriler, Alaska Türkleri ve diğer etnik  Müslüman gruplardan oluşan bir Tabur kuruluyor. Tabur, Ukrayna sınırına konuşlandırılarak, Kırım Tatarlarını korumasından değil sınır geçişlerinin kontrolünden sorumlu olacak. Ezen ulusun gücüne karşı ezilen ulusun kendi gücüne dayanan bir ordu ve savunma hattı kurulmaması, Kırım Tatarlarının kurtuluşundan ziyade AB-ABD emperyalizminin çıkarları doğrultusunda bölgedeki etnik Müslüman grupların Rusya’ya karşı savaştırılmasının asıl ifadesidir.

Kırım Tatarlarının özerk Cumhuriyet kurma kararı, ulusal nitelikli bir talep görünümünde olup esasında, AB-ABD emperyalizminin Ukrayna Kriziyle bağlantılı Rusya’yı çevreleme politikasının yeni bir projesidir. Bölgedeki Müslüman nüfusun kullanılmasında tesadüfü değildir. Bölgedeki etnik Müslümanların Sovyet dönemi dışında Rusya’nın yaptığı baskı, zülüm ve soykırımlara, duyulan öfkenin kamçılanması ve kullanılması söz konusudur. Toplantı yerinin Ankara olması, bu projedeki TC devletinin misyonuna işarettir. Dünyadaki tüm Türk ve Müslümanların kimliğin değil ırkçı ve şovenist ideolojisinde bu projede kullanılmasıdır.

Ulusların kendi kaderini tayin hakkı emperyalistlerin tekelinde değildir.

Ve onlar ezilen bir ulusun adına karar veremezler. Kırım Tatarlarının kendi kaderlerin tayin etme hakkındaki tek söz sahibi emperyalizm değil Kırım Tatarlarıdır. Tersi bir durum Kırım Tatarlarının UKKTH’sinin gasp edilmesidir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu